• Bademli Gevrekler
  • Baharatlı Fındıklı Kurabiye
  • Susamlı Cipsler
  • Bergamot Limonu Reçeli
  • Balkabaklı Rulo Pasta
  • Şiveydiz...

31 Aralık 2010 Cuma

Yeniden Yeni Yıl... Kurabiye Köyüm

9 yorum

Merhabalar,
2010'un son postu ...
Mutluluk hissi uyandıran ev kurabiyelerimle yolcu etmek istedim bu yılı.
Yine oğlum ile terapi misali bir kurabiye hazırlığı yaptık. Biz çok sevdik kurabiye köyümüzü. Bir gece önceden kurabiyelerimizi pişirdik. Ertesi gece ise birleştirdik. İş hayatı yanında hobisi mutfak olan biri için hazırlıklar akşama kalıyor böyle.
Ağaçlar ve süslemeleri oğlumun eseri bu arada. Kesinlikle çocuklarınızla mutfağa girmenizi öneririm.
Aynada dilinin altına bakarak  gördüğü damarlar için; "aaa benim de kablolarım varmış" diyen kuzum hangi arada büyüdü de annesine mutfakta yardım ediyor. :)) 

Tarife gelince; şu siteden uyarladım. Şablonu ise burdan çıkararak elde edebilirsiniz.

Malzemeler:
  • 1 yumurta+2 yumurta sarısı
  • 1 su bardağı şeker
  • 1 su bardağı tereyağ ve zeytin yağ karışımı
  • 2 yemek kaşığı bal
  • 1 tatlı kaşıyı kabartma sodası
  • 2 tatlı kaşığı tarçın
  • 1 tatlı kaşığı kakao
  • 1 çay kaşığı portakal kabuğu rendesi
  • Birer tutam zencefil-tuz
  • 4 su bardağı un (yaklaşık miktar-gerektikçe ilave edilebilir)
Yapımı :
  • Tereyağını eritin, zeytinyağ ile karıştırıp 1 su bardağı yağ elde edin.
  • Un, kakao, tarçın, zencefil, tuz, kabartma sodasını eleyerek hazırlayın.
  • Hamur yoğurma kabınıza yumurtaları ve şekeri ilave edip karıştırın.
  • Yağı, portakal kabuğu rendesi, balı ilave ederek karıştırmaya devam edin.
  • Un karışımını da ilave ederek yapışmayan yumuşak bir hamur elde edin.Gerektikçe un ilavesi yapılabilir.
  • Hamuru 1.5-2 saat dolapta bekletin.
  • Daha sonra hamurunuzu merdane ile açarak şekiller verin.
  • Yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsinize dizin.
  • 170 derecede önceden ısıtılmış fırında 6-7 dk. pişirin.
Royal Icing:
  • 1 yumurta akı
  • 2 su bardağı pudra şekeri
  • 2 damla limon suyu
Tüm malzemeyi çırparak icing elde edeceksiniz. Icingi ince uçlu sıkma torbasına alın.
İyice soğumuş olan kurabiyelerin çevresine sıkın ve birleştirin.
Ben de ilk defa bu şekilde kurabiye ve icing hazırladım.
Yanlışım varsa affola. 

Eveetttt...
Koca bir yıl su gibi akıp gitti. Anılarımızı paketleyip kaldırıyoruz yine. Yarın mucizelerle de gelecek değil. İnsan elindeki ile mutlu olmayı bilsin yeter.

Şükürlerle dolu bir yıl diliyorum hepimiz için. Umarım, her yeni yılın yüzümüzde bıraktığı çizgi gülümsemekten olur.
İyi seneler...
Sevgilerimle..

27 Aralık 2010 Pazartesi

Proski - Rus Poğacası ve Ispanaklı Pide

10 yorum
Merhabalar,
Uzun süredir aklımdaydı yeşil ve kırmızı poğaçaları yapmak.
Kesinlikle görüntüsü beni cezbetmişti. Yerken de tadı...
Ruslara ait proskiler Sofra dergisinin Aralık 2009 sayısında yayımlanmıştı.
Tabi o kadar zaman beklemedim, yeni farkettim sadece :)
Blog yazıyor olmamın farketmemde etkisi var kesinlikle.

Hazır tüketilmeyi bekleyen ıspanaklar da varken, sizlerle tanıştırmak istedim.

Salçalı olanın iç harcı kıyma ve soğan kavrularak yapılıyor. Kahvaltıda tüketileceğinden peynir ile hazırladım her ikisini de. Umarım beğenirsiniz. Tarifi aynen aktarıyorum.

Malzemeler: 36 adet için
  • 200 gr tereyağ
  • 125 gr margarin
  • 3 adet yumurta
  • 1 çorba kaşığı tozşeker
  • 1 pk kabartma tozu
  • 1 çay kaşığı tuz
  • aldığı kadar un
  • 300 gr ıspanak yaprağı
  • 300 gr keçi ya da tulum peyniri
  • 1 tatlı kaşığı salça ve pulbiber
Yapımı:
  • Yoğurma kabınıza tereyağ, margarin, yumurta, şeker, kabartma tozu, tuzu alıp karıştırın.
  • Yumuşak bir hamur elde edinceye kadar un ilavesi yapın.
  •  Hamuru iki bezeye ayırın ve 15 dk dinlendirin.
  • Ispanağı doğrayın ve hafifce kavurun. Rondoda incecik olana kadar çekin. Suyunu süzün.
  • Bir bezeyi ıspanak ile yoğurun. Tarifte yazmıyordu ama ben un ilavesi yaptım.
  • Diğer bezeye ise salça ve pul biberi karıştırarak yoğurun.
  • Hamurdan ceviz büyüklüğünde bezeler yapın, avucunuzun içinde açıp, içini dodurun.
  • Fırın tepsinizi yağlayın ve önceden ısıttığınız 180 derecedeki fırında üzeri kızarıncaya dek pişirin.


Bir sepet dolusu renkli poğaçalar harika hediyeler olabiliyor.
Ayrıca oğlum ile mutfağa birlikte girmiş olduk. Birlikte hazırladık. Alıştırmak gerektiğini düşünüyorum. :)
Bir çok çocuk gibi oğlum da ıspanak yemek istemiyor.
Birlikte yaptığımızdan mı, yoksa ıspanakların hamurun içinde olmasından dolayı mı bilemiyorum, poğaçaların büyük kısmını kendisi tüketti.

Benim vazgeçilmezim bebeklimutfakta yayımlamış olduğum, ıspanaklı pidelerimdir. Çevremdekilerin benden sürekli  istediği, sabahın 5.30 da uyanıp, kahvaltı için iş yerine hazırladığım nefis pidelerim bunlar. Burada hatırlatmak istedim. Zira bebeklimutfağı yayımdan kaldırıp da, tarifi bulamayanlar oldu.
Resim ve tarifi aynen aktarıyorum.
  



Ispanaklı Pide
Hamuru için;
  • 1 su bardağı yağ
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1 yemek kaşığı şeker
  • Aldığı kadar un
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 paket dr.oetker'in instant mayası
  • İçine; ıspanak yaprakları, peynir
Yapımı;
  • Yoğurma kabımıza yağımızı alalım.
  • Ilık suyumuzun içine tuz, şeker ve mayayı koyup karıştıralım.
  • Yeteri kadar unu ilave edip, yarım saat kadar ılık bir ortamda mayalanmasını bekleyelim.
  • Hamur mayalandıktan sonra büyük parçalar koparalım. Merdane ile temiz bir yerde hamurun üzerinden geçelim. Yaklaşık 15-20 cm çapında daire olacak. Ispanakların üzerine peynir kayup, kenarlarını kıvırarak kapatalım.
  • Bir yumurta sarısı ve çok az yağı karıştırıp üzerlerine sürelim.
  • Yağladığımız tepside 170 C fırında pişirelim.
*Peynir bir böreğe ya da poğaçaya lezzet veren en önemli unsur. Ben Nizip'ten getirttiğim peynirleri börek ve poğaçalarım için kullanıyorum. Antep peynirine çok benziyor aslında. Daha az yağlı olması nedeni ile seviyorum sanırım.
*Ispanakları kesinlikle haşlamadan kullanın.

Bol vitaminli, sağlıklı bir hafta diliyorum hepinize.
Sevgilerimle...

23 Aralık 2010 Perşembe

Portakal Kabuğunda Sufle

12 yorum
Merhabalar,
Mutfakta ilginç fikirleri seviyorum. Gördüğüm bir fotoğraftan esinlenerek Münevver ablamın suflelerini portakal kabuklarını çanak yaparak denemeye karar verdim. Ne çok şey öğrendik ondan. Geri dön diyerek psikolojik baskı uygulamayacağım Münevver ablacığım merak etme. :) 
Aslında yazmak istediğim çok şey vardı. Ama tıkanıyorum, yanlış anlaşılsın istemem. Bir bakıma geçmişe özlem...

Bir çok arkadaşıma da bahsetmişimdir. 2005-2006 yıllarında blog yazmaya başladım. 2008 Nisan'ında ara verdim yazmaya. Yeniden döndüm (ya da döndürüldüm). Fakat ben şimdiki bloguma alışamadım henüz. Bebeklimutfak bambaşkaydı benim için.

Bazen yaşlandın mı Rabia, noluyor sana henüz 29'undasın değişimlere ayak uydurman gerek diyorum kendime ama üzülmeden de edemiyorum işte.
Şeker hamurunu elimde yoğururdum mesela. Hazır halde bulmak ne mümkün o dönemler. Pudra şekerini İstanbul'dan Celal Usta'dan isterdim. Saatlerce uğraşırdım şeker hamuru yoğuracağım diye. (hiç yoğurmadıysanız ne demek istediğimi anlayamayabilirsiniz, berbat bir yorgunluktur) Kitre bulacağım diye çok gezmişimdir çarşı pazar. Glikoz bulmak nasıl da sevindirirdi beni. Mutfak, mutfak değil labaratuvar olmuştu.
Nerden bulmuşum o kadar enerjiyi diye düşündüğümde, şimdi anlam verebiliyorum. (Tabi yukarıda anlattığım devede kulak misali) Çok sevmişim Bebeklimutfağı... Link veremiyorum o sayfaya, yayından kaldırdım. Ara sıra çok sevdiğim tariflere burada yer verebilirim.
Tarife gelince, Münevver abla yine duramadım biraz değişiklik yaptım. :)
Malzemeler :
6 portakal
80 ml süt + 55 ml portakal suyu (125 ml olacak toplamda)
1 çorba kaşığı un
1 çorba kaşığı tereyağ
3 yumurta sarısı
3 yumurta akı
3 çorba kaşığı toz şeker

1 çay kaşığı portakal kabuğu rendesi
Yapımı :

  • Fırını 180 derecede ısıtın.
  • Portakalları 1/4 ni kesin.Bu parçanın kabuklarını rendeleyin.
  • Geriye kalan 3/4 lük portakalların içlerini kaşık yardımı ile çıkarın. İyice temizledikten sonra içini toz şeker ile kaplayın. (Bu suyu afiyetle için bir kısmını kullanıcaz ama)
  • Tereyağ ve unu kavurun.Sıcak sütü ilave edip , hızlıca karıştırın. 1-2 dk sonra ocaktan alın. Portakal suyunu ve rendelediğiniz kabuğu ilave edin.
  • Ilıdığında Yumurta sarılarını birer birer ekleyin.
  • Ayrı bir çırpma kabında yumurta aklarını bir tutam tuz ile çırpın. Sert tepecikler oluşunya dek çırpılır. Bu aşamada kitchenaid varsa kurtarıcınız olacaktır. Toz şeker de ilave edilerek biraz daha çırpılır.
  • Diğer karışım ile üç defada karıştırılır.
  • Portakal kabuklarına 1 cm lik boşluk olacak şekilde doldurulur. 180 derece fırında yaklaşık 15 dk pişirilir.
  • Üzerine pudra şekeri serpilerek servis edilir.
Ve anında tüketilir.
Tüketme aşaması o kadar aceleye geldi ki resim çekmeyi dahi zor yetiştirdim. Nazlı bu sufleler, hemen sönüveriyor , son aşamasında yakalamışım fotoğrafta . Ve fotoğraf berbat, farkındayım. :))
Benden bu kadar,
Mutlu, huzurlu bir hafta sonu şimdiden sizlere...
Sevgilerimle...

20 Aralık 2010 Pazartesi

Yumurtasız Krep

10 yorum
Merhabalar.
Bu ayın etkinlik konusunu Uzakköşe "Alerjisiz Tarifler" olarak belirlemiş. Çok faydalı bir arşiv olacağı muhakkak.
Kayıtsız kalmak istemedim ben de. Erkenden uyanıp Sofra dergisin gördüğüm yumurtasız krepi denemeye karar verdim. Bir taraftan işe ve okula hazırlanmak problem olsa da sonuç güzeldi.

Malzemeler:
  • 4 yemek kaşığı un (tepeleme)
  • 2 çay bardağı süt
  • tuz
  • İsteğe göre : sucuk, pastırma, salam, permesan peyniri
Yapımı:
  • Un, tuz, sütü karıştırın.
  • Yağladığınız krep tavasında dökün.
  • Pastırma ya da salam dilimleri ekleyin. İki taraflı pişirin.
  • Üzerine rendelenmiş parmesan dökün.
Alev hanıma kolaylıklar diliyorum. Sağduyusu için de teşekkürler.
Sevgilerimle...

Kaynak :Sofra 2009 Aralık sayısı

16 Aralık 2010 Perşembe

Karnabahar Tavası

9 yorum

Tüketilmeyi bekleyen karnabaharlarınız varsa, kızartması ağır olur ne yapsam diye düşünüyosanız fırında değerlendirebilirsiniz.
Ben en çok kızarmış halini severim. Okul yıllarında yurtta kalırken dışarıda yemek yediğim halde yemekhanede karnabahar olduğunu duyduğumda yine de gidip yerdim. Estetik kaygım yokmuş o dönemler demek ki. Şimdi kızartma dahi yapmıyorum. :)

Malzemeler:
  • 1 orta boy karnabahar
  • 3 orta boy patetes
  • Domates püresi (daha önce hazırlayıp kaldırmıştım)
  • 4-5 dis sarımsak
  • Zeytinyağ
  • Tuz-Karabiber-salça
  • 250 gr kuşbaşı doğranmış kuzu eti
  • 1 su br ılık su
Yapımı :
  • Karnabaharları küçültün. (Haşlamaya gerek yok)
  • Salçayı ılık suda eritin.
  • Tüm malzeyi fırın tepsinizde birleştirin.
  • 200 derecede pişirin. Üzerini kızartmak için bir süre üst ızgarayı açarak pişirin.
Ben evdeki fırında pişirmedim. Antep'de yaşamanın güzel taraflarından biri de mahallelerdeki taş fırınlarının varlığı. Hayatımızı o kadar kolaylaştırıyor ki. Yarım saatte evinizde oluyor bu yemek. Çoğu zaman hemen her fırının yanında bulunan kasaplar da yemekleri yapıyor. Sadece telefon açıp kaç kişilik yaptıracağınızı söylüyorsunuz. İstediğiniz saatte kapınızda. :)

Mutlu, huzurlu bir hafta sonu diliyorum şimdiden.
Ben yine mutfakta olucam.
Sevgilerimle...

12 Aralık 2010 Pazar

Baharatlı Fındıklı Kurabiye

9 yorum

Merhabalar,
Tam da bu mevsimin kurabiyesi ; kendileri baharatlı, fındıklı, pekmezli, enerji bombası denebilecek nitelikte. Yanında bir fincan kahve ile de nefis olur süt ile de. Yapmaktan en çok mutluluk duyduğum şeydir kurabiye.

Bazen bunda henüz ilkokuldayken bana kurabiye canavarı deniyor olmasının da etkisi olabileceğini düşünüyorum.
Kurabiye pişerken o nefis koku sadece evi sarmayıp tüm binaya yayılıyor sanki. Tarçının, karanfilin ve zencefilin nefis kokusu, dışarıda usul usul yağan yağmur,
ev sıcak olsa da üzerine aldığın bir battaniye ile ısınmak...
Fonda Marlene Dietrich'ten *"Lili Marlen"...
Yanında bir fincan kahve ile eşlik edecek güzel bir kitap...
Arada sıcacık bir dost sesi...
Daha ne olsun...
  































Lafı uzatmadan tarife geçeyim;
Malzemeler:
  • 3/4 cup şeker
  • 1 yumurta
  • 150 gr tereyağ ya da margarin
  • 1/4 cup pekmez
  • 1/2 çay kaşığı karanfil
  • 2 tatlı kaşığı zencefil
  • 2 tatlı kaşığı tarçın
  • Bir tutam tuz
  • 1 tatlı kaşığı kabartma sodası
  • 2+1/2 cup un
  • 2 avuç kadar çekilmiş fındık
Yapımı:
  • Fırını 175-180 derecede ısıtın.
  • Şeker , yağ, yumurtayı çırpın.
  • Kuru malzemeleri eleyerek karıştırın. Karışıma ilave edin.
  • Hamuru streçleyip, yarım saat dolapta dinlendirin.
  • Fırın tepsinize yağlı kağıt serin.
  • Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak yuvarlayın.
  • Ayrı bir kapta şekere bulayarak tepsiye alın.
  • 15 dk ~ pişirin. Fırından alın ve soğutun.
Not: 1- Kurabiyeleri yuvarlayın ve üzerlerini bastırmayın. Pişerken yayılıyor. Ayrıca şekil vermenize gerek yok.
Not: 2- Şekerden pek hoşlanmadığımdan şeker miktarı bana biraz fazla geldi, 1/2 cup da deneyebilirsiniz.
Not: 3- Kurabiyenin dokusu öyle çıtır çıtır değil. Yumuşak ve çıtır arasında  :) .Daha gevrek bir doku isterseniz daha fazla pişirilebilir diye düşündüm.

Umarım dener ve sonuçtan memnun kalırsınız.  

Ve son olarak; evinde çok zaman geçiren biri değilim. Bazen hafta sonları dahi çalışıyorum. Akşamları florasan altında çekilen fotoğrafın kalitesinden endişe ettiğimden yaptıklarımın resmini çekemiyorum. Gün ışığını bekliyorum. Bu nedenle her zaman yeni tarifler deneme fırsatı bulamıyorum. Bu hafta tek tatil günümü yine mutfakta geçirdim. Yakınlarım beni şaşkınlıkla izliyor. Tarif deneyip, fotoğraf çekeceğim derken bir çok şey geri planda kalıyor. Henüz dengeyi kuramadım. Bazen hüsranla sonuçlanan denemeler tüm azmimi kırıyor. Daha fazla zamanım olsa demeden geçemiyorum.

Mutlu ve huzurlu bir hafta diliyorum. Yine yoğun , tatlı bir koşturmacanın olduğu bir haftaya merhaba diyorum.

*Ra'dan sevgiler...

* Lili Marleen; II.Dünya Savaşında ün kazanmış ve bu savaşın simgesi olan Alman halk şarkısıdır. Daha fazla bilgi için buyrun.





6 Aralık 2010 Pazartesi

Çikolata Aromalı Türk Kahveli Pasta

14 yorum



Uzun bir sessizlikten sonra lezzetli bir pasta ile merhaba demek istedim.
Hafta sonu için yapacağım pastayı günler öncesinden düşünmeye başladım. Sonunda çikolatanın dışına çıkıp, aromalı bir kahve ile denemeye karar verdim.
Bu arada yeni aldığım kitchenaid mi deneme fırsatım olacaktı. Evet , mutfağın baş kösesine oturttuğum, gelip gidip tozunu aldığım, arada bir sevdiğim, durup hayran hayran kırmızı rengini izlediğim bir kitchenaid im var artık. :)
Yıllar önce Hanimiş'in genoise kekini denerken nerdeyse 10 dk boyunca çırptığım yumurtaların yine de kabarmamış olmasını çok içerlerdim. Uzun zamandır hayalini kurduğum makineye sahip olduğumda da genoise kek denemek ilk tarife kısmetmiş. 
Pastamıza gelince; ekspresso kahve ile denenebilir. Benim elimde çikolata aromalı Türk kahvesi olduğundan bu şekilde bir pasta çıktı ortaya. Sonuç ise memnuniyet vericiydi kesinlikle. 

Genoise(Cenuaz) Kek:
  • 4 yumurta
  • 1 cup şeker
  • 1 yemek kaşığı kahve
  • 1 cup un
  • 1 tutam tuz
  • 40 gr eritilmiş soğutulmuş yağ
Yapımı:
  • Fırınızı 180 C de ısıtın.
  • Benmari kurun. Isıya dayanaklı bir kapta yumurta ve şekeri karıştırın. Yaklaşık 5 dk sıcak su üzerinde ılımasını bekleyın.
  • Yeteri kadar ısındığında mikserle köpük köpük oluncaya dek çırpın.(Hanim'in tarifinde 10 dk. diyordu, kithenaidleri olanların işi burada daha kolay tabi ki)
  • Diğer taraftan un-tuz-kahveyi eleyin. Yumurta karışımına 3 defada ilave ederek, yumurtaları söndürmeden aşağıdan yukarı spatula ile katlayarak karıştırın.
  • Erittiğiniz soğuttuğunuz yağı ilave edin karıştırın.
  • 16 " lik iki çembere paylaştırın. Yaklaşık 20 dk pişirin. Her bir keki ikiye bölün ve soğutun.
Krema ve süslemesi :
Ara kreması için iki paket şanti çırptım. Her katı süt-su-şeker karışımı ile ıslattım.
Üzerine ise bir paket şanti ve 1 yemek kaşığı çikolata aromalı türk kahvesini birlikte çırptım ve keki kapladım.
Süslemek için; yarım paket çiğ krema ve 100 gr bitter çikolatayı erittim. İnce uçlu duy ile yanlarını süsledim. Üzerine ise iri kıyılmış kabuklu fındık ile süsledim.

Tariflerle oynamayı sevenlerdenseniz kendi kremanızı yapabilirsiniz.Beyaz çikolatalı mus ya da butter cream ile de deneyebilirsiniz. Tüm işlerimi hafta sonuna sıkıştırdığımdan çok zamanımı almayan şanti ile hazırlasam da, daha geniş zamanda özenle hazırladığım bir krema ile denemeyi düşünüyorum. Benim en sevdiğim krema ise şanti ve pastacı kremasının karışımıdır. 


Hayatımda desteğini her an hissettiğim,varlığı ile bana kendimi şanslı hissettiren, huzur bulduğum Güzelliğe teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.
Ailem, arkadaşlarım, tatlı kuzum oğlum... Hayatımın güzellikleri...

Hepinize huzurlu, mutlu bir hafta diliyorum.
İşleriniz rast gelsin.
Sevgiler...
Bu arada çikolata aromalı Türk kahvem güzel dostum Çiğdemden. :) Anmadan geçmek doğru olmaz :)
Çiğdemciğim en son gönderdiğin kahve bitti. Bilgilerine sunulur canım. :)


 

*Ra Mutfakta Design by GeCe's Blogger Templates © 2010