Merhabalar,
Hafta sonu üzerimdeki rehaveti atıp mutfağa geçmeme sebep kurabiyelerim işte bunlar. Diyetime aldırmayıp sabah sabah bir fincan çayın yanında badem aromasını doyasıya hissettiğim nefis kurabiyeleriimmm... Sakızımsı dokusu olan kurabiyeleri çok severim... İçerisinde badem varsa daha da çok severim.
E haliyle ortaya Acıbadem Kurabiyesi çıkıyor. :)) İş yerine gelirken yanıma sınırlı sayıda kurabiye aldığımdan, ikram etmeye de kıyamıyorum, hepsini yeme bencilliğini mi yapsam dedim biran fakat yok yok paylaşıp fikir edineyim ki içim rahat etsin dedim. Aldığım tepkiler ise mutluluk vericiydi.
Lafı uzatmadan tarifime geçeyim. Tarif ise şu siteden uyarlama ; bakingobsession
Malzemeler:
- 2 yumurtanın akı (oda ısısında beklemiş)
- 2/3 cup pudra şekeri
- 1 cup çiğ badem
- 1 yemek kaşığı un
- 1 yemek kaşığı mısır nişastası
- 1/4 çay kaşığı tarçın (isteğe bağlı)
- 1 ya da 2 damla acı badem aroması
- Fırını 175 derecede ısıtalım.
- Yumurtayı köpük köpük oluncaya dek çırpın.
- 1/3 cup şeker ve acıbadem aromasına ilave edip çırpın.
- Bademleri rondoda inceltin.
- İnce çekilmiş bademlerin içine geri kalan 1/3 cup şeker, nişasta ve unu da ilave edip birkaç saniye daha çalıştırın rondoyu.
- Elde ettiğiniz bademli unlu karışımı köpük köpük olan yumurta ile karıştırın. Spatula ile yumurtayı söndürmemeye dikkat ederek yapın bu işlemi.
- Hafif akıcı bir karışım olacak.
- Yağlı kağıda, kaşık ile ya da sıkma torması ile paylaştırın.
- Yaklaşık 20 dk kadar pişirin. Hafif kızarınca çıkarın ve soğumasını bekleyin.
Aslında acıbadem ile makaron birbirine benzer fakat ben makaronu sevmedim. Bu kadar şekerli birşeyi nasıl yiyebiliyolar anlamıyorum demiştim ilk hüsranla sonuçlanan makaron macerasından sonra. Devamında da deneyip, başarmak zahmetinde bulunmadım zaten.
Fıstığı bol Antep diyarında tavuk rostonun dahi içine fıstık girerken, fıstıklı acıbadem kurabiyesinin olmaması mümkün değil. Fıstık olayını abarttığımız bir gerçek. Şimdilerde düşüncem bunun fıstıklısını denemek... Adının ise acıbadem olması anlamsız olacağından, şimdiden isim düşüneyim. :)
Not: Blogcu arkadaşlarımı ziyaret edip yorum bırakamıyorum, yorumlarıma çoğunlukla cevap veremiyorum ve bu nedenle çok üzgünüm. Eskiden böyle yapan blogculara kızardım, hiç yazma o halde derdim ama öyle olmuyormuş. Sorumluluklarıma yönelip (ki bu sorumluluğun büyük bölümü oğlum ile alakalı) tamamen buradan kopmak da istemiyorum, uzun uzun vakit de ayıramıyorum. Şu sıra beni böyle kabul edin lütfen. Üzerimdeki stresin geçmesini bekliyorum. Bu sabah beni uzun uzun dinleyen Şehr-i Bursadan Çiğdemime de sevgilerimi gönderiyorum. İyiki varsın canım benim.
Şimdilik benden bu kadar. Çok çok mutlu , huzur dolu bir hafta diliyorum sizlere. Duacım olursanız çok mutlu olurum.
Sevgilerimle...